ABD Büyük Britanya’ya Brexit Konusunda Yardımcı Olabilir mi?

Mevcut Brexit Durumu

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması artık yürürlükte ve iki taraf, Brexit geçiş döneminin bitiminden önce hazır olacak yeni bir ticaret anlaşması üzerinde çalışıyor. Bu, Brexit’in ekonomik ve politik istikrarsızlığa yol açan yan etkileriyle birlikte Birleşik Krallık’ta büyük bir belirsizliğe neden oldu. İngiltere şimdi her iki ülkenin de yararına olacak bir çözüm bulmak için ABD’den yardım istiyor. Şu ana kadar ABD müzakerelerin aktif bir katılımcısı oldu, dolayısıyla İngiltere’nin Brexit’e yön verme konusunda ABD’nin yardımına güvenmesi muhtemel görünüyor.

Birleşik Krallık, ticari ve diplomatik ilişkiler açısından büyük ölçüde AB’ye bağımlıdır. Aslında Birleşik Krallık, uzun süredir AB’nin diğer ülkelerle bağlantısı olarak işlev görüyor ve ABD ve diğer ülkelerle yapılan ticaret müzakerelerinde aracılık rolünü oynuyor. İngiltere artık AB safında yer almadığından, ABD ile güçlü ekonomik ve siyasi bağları sürdürmek için alternatif kanallar arıyor.

İngiltere aynı zamanda AB ile olumlu bir ticaret anlaşması hazırlanması konusunda ABD’den yardım bekliyor. AB, üye ülkelerine göçmen akışını sınırlamaya çalışırken, Birleşik Krallık sıkı bir göç rejimiyle karşı karşıya. Bu nedenle Birleşik Krallık’ın, vatandaşlarının diğer AB ülkelerine seyahat etmeye devam edebilmesini sağlamak için AB ile bir anlaşma yapması gerekiyor.

Başarılı bir Brexit, AB’de faaliyet gösteren Amerikan şirketleri için yeni pazarlar ve fırsatlar açabileceğinden, ABD’nin Brexit’in sonucu konusunda çıkarı var. ABD Başkanı Donald Trump, Brexit’e verdiği desteği yüksek sesle dile getirerek İngiltere’yi mümkün olan en kısa sürede AB’den ayrılmaya çağırdı. Ayrıca Birleşik Krallık ile her iki ülkenin de yararına olacak bir ticaret anlaşması yapma sözü verdi, dolayısıyla Birleşik Krallık’ın Brexit konusunda yardım için ABD’ye yönelmesi sürpriz değil.

ABD ile Çalışmanın Artıları ve Eksileri

Birleşik Krallık, ticaret anlaşmalarının müzakere edilmesinde ABD’nin deneyiminden yararlanabilir. ABD dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir ve uzun süredir uluslararası ticaret müzakerelerinde yer almaktadır. Böylelikle İngiltere, Brexit müzakerelerini yönlendirmede ABD’nin uzmanlığından yararlanabilir. ABD’nin ekonomik güç açısından da bir avantajı var ve bu, ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönemde İngiltere’nin işine yarayabilir.

Ancak ABD’den yardım istemenin de riskleri var. ABD’nin kendi çıkarları söz konusu ve müzakerelere kendi gündemini dayatmaya çalışabilir. Bu, Birleşik Krallık’tan ziyade ABD’ye fayda sağlayacak bir anlaşmaya yol açabilir; Birleşik Krallık’ın kaçınması gereken bir durum. Buna ek olarak, ABD’nin katılımı İngiltere ile AB arasında gerilim yaratabilir, zira iki taraf kaçınılmaz olarak anlaşmanın şartları konusunda çatışabilir.

Ayrıca ABD’den yardım istemek İngiltere’nin diğer AB üye ülkeleriyle ilişkilerine zarar verebilir. ABD’nin, diğer AB ülkelerine, ABD’nin yararına olabilecek tavizler vermeleri konusunda baskı yapmak için nüfuzunu kullanabileceği öne sürüldü. Bu, Birleşik Krallık’tan çok ABD’nin çıkarlarına hizmet eden bir anlaşmaya yol açabilir.

ABD-İngiltere Anlaşmasının Faydaları

Birleşik Krallık ve ABD, iki tarafın da bunu ortak değer ve ilkelerini desteklemek için kullanabileceği bir ticaret anlaşmasından yararlanabilir. ABD ve İngiltere, serbest ticarete ve serbest piyasaya güçlü bir bağlılığı paylaşıyor ve bir ticaret anlaşması, onlar için işbirliklerini güçlendirmenin bir yolu olabilir. Ayrıca ABD-İngiltere anlaşması, iki ülke arasında mal ve hizmet alışverişine olanak sağlayacağı için her iki ülke için de yeni pazarların kapılarını açabilir.

Birleşik Krallık, Brexit belirsizliği ortasında güvenliğini artırmanın yollarını aradığından, bu durum güvenlik açısından da Birleşik Krallık için faydalı olabilir. ABD, Brexit sonrası dünyada İngiltere’nin güvenliğini korumasına yardımcı olmak için istihbaratını ve uzmanlığını sunabilir. Bu, İngiltere’nin diğer ülkelerle, özellikle de Brexit’ten ağır şekilde etkilenecek ülkelerle olan müzakerelerinde yardımcı olabilir.

Son olarak, ABD-İngiltere ticaret anlaşması dış politika açısından faydalı olabilir. ABD ve İngiltere dünyanın en etkili ülkelerinden ikisi ve bir ticaret anlaşması onlara diğer ülkelerin takip edeceği bir örnek oluşturma fırsatı verebilir. İki ülke, serbest ticaret ve serbest piyasa ekonomilerinin faydalarını sergileyerek diğer ülkeler, özellikle de kendi birliklerinden ayrılmak isteyenler için bir plan sağlayabilir.

ABD Ticaret Anlaşmalarının Etkisi

ABD uzun süredir uluslararası ticaret müzakerelerinde yer alıyor ve Brexit’e katılımının müzakereler üzerinde zaten önemli bir etkisi oldu. ABD, özellikle göç konusu söz konusu olduğunda, müzakerelerin sonucunun şekillenmesinde kilit rol oynadı. ABD’nin konuya ilişkin tutumu, İngiltere’nin AB ile yaptığı anlaşma üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu ve ABD, İngiltere’nin olumlu bir ticaret anlaşması teklifine verdiği desteği de yüksek sesle dile getirdi.

ABD’nin ticaret anlaşmasının şartları üzerinde de etkisi oldu. ABD, İngiltere’yi sıkı müzakere yapmaya ve her iki tarafın da yararına olacak bir anlaşma sağlamaya çalışmaya çağırıyor. Bu nedenle ABD, İngiltere’yi en uygun ticaret koşullarını öne sürmeye zorladı ve bu da müzakereleri etkiledi.

ABD ayrıca İngiltere’yi pazarlarını ABD mallarına açmaya zorluyor, bu da Brexit müzakerelerinde tartışmalı bir konu. ABD, ABD şirketlerinin Birleşik Krallık pazarlarına erişimini sağlamak için nüfuzunu kullanmaya çalışıyor; bu, Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren Amerikan şirketlerine faydalı olabilecek bir şey. Ancak bu durum aynı zamanda ABD şirketlerinin İngiliz şirketlerine karşı avantajlı olduğu bir durum da yaratabilir ve bu da Birleşik Krallık ekonomisi üzerinde zararlı bir etki yaratabilir.

Gelecek ne gösterir?

Brexit’in yarattığı zorluklara rağmen ABD ve İngiltere hâlâ bir ticaret anlaşmasından yararlanabilir. ABD, Brexit müzakerelerinde güvenilir bir müttefik olduğunu kanıtladı ve Birleşik Krallık, onun uzmanlığından, ekonomik gücünden ve dış politika nüfuzundan potansiyel olarak faydalanabilir. İngiltere hâlâ AB ile olumlu bir anlaşma sağlamanın yollarını arıyor ve ABD bu müzakerelerde değerli bir müttefik olabilir.

Ancak İngiltere’nin tüm yanıtlar için ABD’ye bakmaması önemli. Brexit müzakereleri karmaşıktır ve bu müzakerelerin sonucu yalnızca İngiltere ve AB tarafından belirlenecektir. ABD destek sağlayabilir ancak sonuçta AB ile olumlu bir ticaret anlaşması sağlamak Birleşik Krallık’a kalmıştır.

Ayrıca Birleşik Krallık’ın müzakerelerde başvurabileceği tek müttefikin ABD olmadığını da unutmamak gerekiyor. İngiltere, AB ile bir ticaret anlaşması müzakerelerinde yardım için Kanada gibi diğer ülkelere de bakabilir. Sonuçta Birleşik Krallık’ın tüm potansiyel müttefiklere açık olması ve ABD’nin ya da başka herhangi bir ülkenin sağlayabileceği her türlü yardımdan faydalanması gerekiyor.

ABD ile Çalışmanın Riskleri Nelerdir?

ABD ile çalışmak İngiltere için bazı riskler taşıyor. ABD’nin katılımı, AB üzerinde müzakerelerde taviz vermesi yönünde baskı oluşturabilir ve Birleşik Krallık’tan çok ABD’nin yararına olacak bir anlaşmaya yol açabilir. Ayrıca ABD nüfuzunu kullanarak İngiltere’yi kendi çıkarlarıyla çelişen şartları kabul etmeye zorlayabilir ve bu da İngiltere ile AB arasında gerilim yaratabilir.

Üstelik ABD, nüfuzunu kullanarak İngiltere’ye pazarlarını ABD mallarına açması konusunda baskı yapabilir; bu da Birleşik Krallık şirketlerini potansiyel olarak dezavantajlı duruma sokabilir. Ayrıca ABD’nin kendi ekonomik hedeflerini İngiltere’ye empoze etmeye çalışması da mümkündür, bu da İngiltere’nin kendi ekonomi politikasını oluşturma becerisini engelleyebilir.

Son olarak, ABD’nin katılımı ABD ile AB arasında siyasi sürtüşmeye yol açabilir ve bu da Birleşik Krallık’ın AB ile olumlu bir ticaret anlaşması müzakere etme becerisini engelleyebilir. Birleşik Krallık, ABD ile olan ilişkisinin diğer ülkelerle, özellikle de AB’dekilerle olan ilişkilerini nasıl etkileyebileceği konusunda da dikkatli olmalıdır.

Çözüm

ABD, Brexit müzakerelerinde zaten aktif bir rol oynadı ve şu anda İngiltere’nin AB ile olumlu bir ticaret anlaşması hazırlamasında potansiyel bir müttefik olarak değerlendiriliyor. ABD, ticari anlaşmaların müzakere edilmesindeki uzmanlığının yanı sıra ekonomik ve siyasi nüfuzunu da sunabilir ve Birleşik Krallık’ın AB ile olumlu bir anlaşma sağlamasına yardımcı olma konusunda yararlı bir müttefik olabilir. Ancak ABD’den yardım istemenin riskleri var ve Birleşik Krallık, ABD ile olan ilişkisinin AB ile olan ilişkisini nasıl etkileyebileceği konusunda dikkatli olmalı.

Margaret Hanson

Margaret R. Hanson, Birleşik Krallık'tan bir gazeteci ve yazardır. On yılı aşkın bir süredir Birleşik Krallık hakkında siyaset, güncel olaylar ve kültür gibi konuları kapsayan yazılar yazıyor. Margaret ilgi çekici, bilgilendirici ve düşündürücü işler üretmeye kendini adamıştır.

Yorum yapın