İngiltere Obez Hastalara Tıbbi Tedaviyi Reddediyor mu?

İngiltere Obez Hastalara Tıbbi Tedaviyi Reddediyor mu?

Obezite Britanya’da giderek artan bir sorundur ve etkilenenlere yönelik tıbbi bakım tartışmalı bir konu haline gelmektedir. Son raporlar, Birleşik Krallık’taki bazı hastanelerin obez hastalara tıbbi tedaviyi reddettiğini gösteriyor. Tam olarak kaç obez hastanın bu durumla karşılaştığını bilmek mümkün olmasa da, sağlık hizmetlerinde kilo verme tedavilerinin etkinliği sorgulanmaya başlandı.

Hastanelerin tıbbi tedavi sağlamayı reddetme eğilimi kamuoyunda tepkiye yol açtı; birçok kişi, kilosu nedeniyle bir hastaya tıbbi tedaviyi reddetmenin neden kabul edilebilir görülmesi gerektiğini sordu. Destekleyenler, kaynakların sınırlı olduğunu ve bireyin uzun vadeli sağlık yararları olmadan geri dönme ihtimalinin yüksek olduğu tedaviler için bunları kullanmanın etik olmadığını savunuyorlar.

Bu politikaların karşıtları, bazı tıbbi prosedürlerin kiloya bağlı hastalıkları azaltmada ve genel sağlığı iyileştirmede başarılı olduğunun kanıtlandığına ve onların bu tedavilere erişimlerini reddetmenin adil olmadığına işaret ediyor. Obez hastalara yönelik bazı tedavilerin reddedilmesinin, hastaların kendilerini marjinal hissetmesinden, hastaların tıbbi yardım aramaktan tamamen caydırılmasına kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini savunuyorlar.

Ulusal Sağlık Hizmeti’nden (NHS) elde edilen veriler, Birleşik Krallık’taki yetişkinler arasındaki obezite oranının son 25 yılda üç katına çıktığını ve bunun büyük bir sağlık sorunu haline geldiğini gösteriyor. NHS’ye göre İngiltere’de şu anda yaklaşık 11 milyon kişinin obez olduğu ve 9 milyon kişinin de obez olma riskiyle karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor.

Duruma yanıt olarak halk sağlığı yetkilileri artık obez hastaların tedaviyi tamamen reddetmek yerine ihtiyaç duydukları tıbbi yardıma erişmelerini teşvik etmek ve desteklemek için daha fazla eylem yapılması çağrısında bulunuyor. Çoğu durumda tedavinin reddedilmesinin tıbbi ihtiyaçtan ziyade mali bir karara dayandığını belirtiyorlar.

İngiliz Tabipler Birliği (BMA) ayrıca obez hastaların tıbbi tedavilere uygunluğunu değerlendirmek için kullanılan kriterler konusunda daha fazla netlik sağlanması çağrısında bulundu. Sağlık personelinin, tedavi kararlarının hastanın obezitesine göre değil, tıbbi kanıtlara dayanmasını ve bireysel olarak belirlenmesini sağlaması gerektiğini savunuyorlar.

Birleşik Krallık’ta obezitenin ciddi bir sorun olduğu inkar edilmese de, etkilenen kişilere tıbbi yardımın reddedilmesinin ciddi sonuçlara yol açabileceğini unutmamak önemlidir. Tüm obez hastaların kilo verme tedavilerinden fayda görmeyeceğini, hatta bazı durumlarda kendilerine daha fazla zarar verebileceklerini bilmek de önemlidir.

Obez Hastalar İçin Mevcut Tedaviler

Obezite karmaşık bir durumdur ve çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle farklı hastalar için farklı tedaviler gerekebilir. Bazı durumlarda, kalori alımının azaltılması ve fiziksel aktivitenin arttırılması gibi basit yaşam tarzı değişiklikleri sağlığın iyileştirilmesi ve kilo kaybının sağlanması için yeterli olabilir.

Bazı kişiler için diyetisyene veya obezite uzmanına yönlendirme gibi ek yardımlara ihtiyaç duyulabilir. Aşırı durumlarda, obeziteyi tedavi etmenin bir yolu olarak ameliyat önerilebilir. Ancak her türlü ameliyatta olduğu gibi komplikasyon riski vardır ve hastanın işleme uygunluğunun doğru şekilde değerlendirilmesi önemlidir.

Obezite sorunu yaşayan kişilere yardımcı olmak için tıbbi tedavilerin yanı sıra psikolojik yaklaşımlardan da yararlanılabiliyor. Bu yöntemler arasında bilişsel davranışçı terapi (CBT), motivasyonel görüşme (MI) ve farkındalık temelli müdahaleler yer alır. Bu tekniklerin tümü sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik edebilir ve insanların gerçekçi hedefler belirlemeye ve bu hedeflere ulaşmaya odaklanmasına yardımcı olabilir.

NHS ayrıca kilo verme sorunu yaşayanlara da destek sağlıyor ve onları daha sağlıklı seçimler yapmaya teşvik ediyor. Buna ücretsiz kilo yönetimi hizmetleri, sağlıklı beslenme konusunda tavsiyeler ve egzersiz yönlendirme programları ve kilo verme destek grupları gibi diğer ilgili hizmetlere yönlendirmeler dahildir.

Genel olarak, tüm obez hastaların aynı tedaviden fayda görmeyeceğini ve her zaman tıbbi müdahaleye başvurmanın gerekli olmadığını unutmamak önemlidir. Britanya’daki obezite krizinin ciddiyetinin farkına varmak önemli olsa da, tıbbi hizmetlerin, ihtiyaç duydukları yardıma erişimlerini engellemek yerine, etkilenenlere doğru tedavileri sunması da önemlidir.

Toplumsal Baskı ve Ayrımcılık

Obeziteden etkilenen kişilere yönelik toplumsal baskı ve ayrımcılık da tıbbi tedavinin reddedilmesine katkıda bulunan bir faktör olabilir. Araştırmalar, aşırı kilolu ve obez kişilerin istihdam fırsatlarından tıbbi tedavilere kadar hayatın pek çok farklı alanında damgalanma ve ayrımcılığa uğrama olasılığının yüksek olduğunu ortaya koydu.

Ne yazık ki obez kişilerin tembel olduğu, iradelerinin olmadığı ya da daha çok çabalamaları gerektiği yönünde bir algı var. Bu, obez kişilerin tıbbi yardım aradığında, ilgi ve anlayış yerine yargı ve eleştiriyle karşılanma olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelir.

İngiliz Psikoloji Derneği, obeziteyle ilgili raporunda bu soruna dikkat çekti; bu raporda tutumlarda değişiklik yapılması ve obezitesi olan kişilerin ‘saygıyı ve empatiyi hak eden insanlar’ olduğunun kabul edilmesi çağrısında bulunuldu. Tutumdaki bu değişikliğin, etkilenenlerin yaşadığı damgalanmayı azaltmak ve onları tıbbi tedaviye başvurmaya teşvik etmek için gerekli olduğuna dikkat çekiyorlar.

NHS ayrıca ayrımcılığın ve damgalanmanın sağlık hizmetleri önünde büyük bir engel olabileceğini kabul ediyor ve bu uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunuyor. Bu amaçla, artık olumlu beden imajını teşvik eden kampanyalar ve obeziteden etkilenenleri güçlendirmeyi amaçlayan projeler gibi girişimlere yatırım yapıyorlar.

Genel olarak, obeziteden etkilenenlerin ihtiyaç duydukları tıbbi bakımın damgalanma veya ayrımcılıkla karşılaşmadan verilmesini sağlamak için yapılması gereken daha çok iş olduğu açıktır.

Obezite Araştırması

Obezitenin nedenleri, tedavileri ve etkilerine ilişkin araştırmalar büyük ölçüde henüz başlangıç ​​aşamasındadır. Mevcut araştırmaların çoğu, obeziteyi etkileyen biyolojik ve psikolojik faktörlerin anlaşılmasına ve bunların, etkilenenler için etkili tedavilerin geliştirilmesinde nasıl kullanılabileceğine odaklanmaktadır.

Devam eden araştırmaların bir örneği, obeziteye katkıda bulunabilecek yaşam tarzı, diyet, sosyal ve çevresel etkiler gibi faktörleri inceleyen Birleşik Krallık Tıbbi Araştırma Konseyi’nin Boylamsal Obezite Çalışmasıdır. Çalışmaların amacı karar vericiler için obeziteye yönelik en etkili ve uygun maliyetli müdahaleler konusunda daha iyi kanıtlar üretmektir.

Yürütülen bir diğer proje ise obeziteyle yaşayan insanların tıbbi sistemi nasıl algıladıklarını ve bunun tıbbi yardım arama konusunda karar vermelerini nasıl etkilediğini anlamayı amaçlayan Warwick Üniversitesi liderliğindeki bir dizi röportaj ve odak gruptur.

Bu çalışmaların her ikisinin sonuçları, obeziteden etkilenenlere yönelik yeni tedavilerin ve destek hizmetlerinin geliştirilmesine bilgi sağlamak için kullanılacaktır. Bu araştırmanın, tıbbi tedavilere erişimin iyileştirilmesine ve etkilenenler için damgalanma ve ayrımcılığın azaltılmasına yol açacağı umulmaktadır.

Kanıtların Sonucu

Bu makalede sunulan kanıtlar, obez hastalara tıbbi tedavinin reddedilip reddedilmeyeceğini belirlemek için kullanılan kriterlerde netlik eksikliği olduğunu göstermektedir. Bu, tedaviyi reddetmenin etkileri ve mevcut tedavi çeşitleri hakkında daha kapsamlı araştırmalar yapılıncaya kadar değişmesi muhtemel olmayan bir durumdur. Bu arada, olumlu beden imajını teşvik etmek ve obeziteden etkilenen kişilerin yaşadığı damgalanma ve ayrımcılığı azaltmak için halk sağlığı girişimleri ve kampanyalarının uygulanması esastır.

Sağlık Hizmetlerine Erişim Doğru mu?

Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), kişinin büyüklüğü ne olursa olsun herkesin sağlık hizmetlerine eşit erişimini sağlamaya kararlıdır. Obeziteden etkilenenlerin, büyüklükleri nedeniyle tıbbi tedaviyi reddetmemelerini sağlayacak politikaların uygulanması ve yürütülmesi esastır.

NHS, tedaviyi reddetmenin yalnızca hastanın büyüklüğüne dayanmaması gerektiğini, tıbbi kararların kanıtlara dayanması ve bireysel olarak belirlenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu, her hastanın belirli bir tedaviye olan tıbbi ihtiyacı ve bunun sağlık ve refahını iyileştirip iyileştirmeyeceğine göre değerlendirilmesi gerektiği anlamına gelir.

Sonuç olarak, obeziteden etkilenen herkesin ihtiyaç duyduğu ve hak ettiği tıbbi bakımı alabilmesi için çözülmesi gereken pek çok zorluğun olduğu açıktır. Obez hastalarda tıbbi tedaviyi reddetmenin etkileri konusunda farkındalığı artırmak, tutumları değiştirmek ve damgalanmayı ve ayrımcılığı azaltmak için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Tedavinin Reddine Soruşturma

Obez hastaların tıbbi tedavisinin reddedilmesine ilişkin kamuoyunun tepkisine yanıt olarak geçtiğimiz yıl bir dizi soruşturma başlatıldı. Bunlar arasında NHS hastanelerinin obez hastalara karşı ayrımcılık yapıp yapmadığına ve tedaviye erişimin adil olmayan bir şekilde kısıtlanıp kısıtlanmadığına ilişkin bir soruşturma da yer alıyor.

Soruşturma, NHS’ye yönelik şikayetlerin çözümlenmesine yardımcı olan bağımsız organ olan Parlamento ve Sağlık Hizmetleri Ombudsmanı tarafından yürütülüyor. Ombudsman, sağlayıcıların obez hastalara tıbbi yardımı reddetmesinin kabul edilemez olduğunu ve bunu yapan politikaların acilen gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Soruşturmanın sonuçlarının önümüzdeki aylarda çıkması bekleniyor ve obez hastaların ihtiyaç duydukları tedavi ve desteği almasını sağlamak için mevcut politikalar ve yapılması gereken değişiklikler hakkında fikir verecek. Soruşturmanın endişe verici tüm alanları vurgulayacağı ve hastanelerin ve NHS’nin obez hastalarla ilgilenme biçiminde değişim için bir katalizör görevi göreceği umulmaktadır.

Kamu Sağlığı Çözümleri

Birleşik Krallık’ta obezite oranının azaltılması ve etkilenenlerin ihtiyaç duydukları tıbbi yardıma erişebilmelerinin sağlanması için halk sağlığı girişimleri hayati önem taşıyor. Bu amaçla NHS, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin önemi konusunda farkındalığı artırmak ve obeziteden etkilenenlerin yaşadığı damgalanma ve ayrımcılığı azaltmak amacıyla bir dizi kampanya ve projeye yatırım yapıyor.

Hükümet aynı zamanda obezite konusunda bilgi ve anlayış geliştirmeyi amaçlayan programlara da yatırım yapıyor

Margaret Hanson

Margaret R. Hanson, Birleşik Krallık'tan bir gazeteci ve yazardır. On yılı aşkın bir süredir Birleşik Krallık hakkında siyaset, güncel olaylar ve kültür gibi konuları kapsayan yazılar yazıyor. Margaret ilgi çekici, bilgilendirici ve düşündürücü işler üretmeye kendini adamıştır.

Yorum yapın